Eğitim Sistemi Önerileri

Bir çocuğun altı yaşından itibaren 19 yaşına kadar her gün sekiz-dokuz saat okulda kuru tahtanın üzerinde oturduğu bir eğitim sistemini düşünün. İlköğretim dördüncü sınıftan itibaren “çoktan seçmeli test tekniği” ile yarış atı gibi koşturulduklarını düşünün… Aileler öğrencilerini yarışa hazırlayan görevliler… Aileleri büyük bir etki altına alan ve çocuklar üzerinden büyük bir rant elde etmeye çalışan ekonomik bir sistem… Aileler gelirlerinin büyük bir kısmını eğitime ayırıyorum diye bu sektöre yatırım yapmaktan başka bir şey yapmamaktadır.
Okumayı isteyen istemeyen, zekâsı olan ve olmayan tüm öğrenciler “Öğrenemeyen öğrenci yoktur; öğretemeyen öğretmen vardır” anlayışı ile zorunlu olarak her sene tekrarlanan sınavlara girmeye mecbur bırakılmakta bu nedenle her sene öğrencilerin %30’u “Sıfır” çekmektedir. Sonra fatura öğretemeyen öğretmenlere çıkarılmaktadır. Her velinin öğrencisi süper zekâ olduğu için devletin okulunda öğretemeyen öğretmenlere nispet “Özel Dershanelere” gönderilerek devlet okulundan esirgenen paralar “Özel Eğitime” verilmektedir.
Muhakeme, anlama, yorumlama, analiz, sentez ve değerlendirme gibi zihin becerileri yanında el sanat ve becerilerinden de yoksun “uydum kalabalığa” coşkusu ile 19 yaşına geldiği halde nereye gideceğini bilmeyen tüm öğrenciler üniversiteye okumaya yönlendirilmektedir.

Veliler çocuklarını eğitim almaları için değil, memur olup çalışmadan para kazanmak için göndermekte, öğrenciler de minimum emek ile maksimum gelir elde etmeyi amaçlayarak okula gitmekte ve tercihlerini buna göre yapmaktadırlar. Kabiliyetlerin gelişimi, bilgi ve beceri gibi eğitimi ilgilendiren hususlar ikinci ve üçüncü plana itilmektedir.
Devlet “Sınav sistemine dayalı” eleme sistemine göre planlanmıştır. En zekiler Fen Liselerine ve Askeri Liselere, ondan sonrakiler Öğretmen Liselerine, sonra Popüler Anadolu Liselerine, Özel Anadolu Liselerine, kalburun altında kalanlar ise Meslek Liselerine zorunlu olarak kaydolmak zorunda kalmaktadır. Her ilçeye bir Fen ve Öğretmen Lisesi açıldığı için Meslek Liseleri zekâ ve beceriden yoksun öğrencilere kalmaktadır. Bu ise ülke ekonomisine çok büyük bir zarar ve zekâ ve akıl tutulmasına en büyük sebep olacak bir eğitim sistemidir. Böyle bir sistemden ülke kalkınmasına, sanata, ticarete ve ziraata hiçbir fayda gelmeyeceği açıktır. Ülkenin bütün öz kaynakları akıl ve zekâdan yoksun insanların ellerinde heba olmaya mahkûmdur.
Şu andaki eğitim sistemimizin durumu budur…(Devamı var)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder