28 Şubat Kararlarına baktığımız zaman:
1. 8 yıllık kesintisiz eğitim, 12 yıllık kesintili eğitim haline getirilerek zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmıştır. Bu 8 yıllık kesintisiz eğitimin daha da geliştirilerek uygulanmasıdır. Müfredat ise değişmemiştir. Ancak 12 Eylül’ün Anayasa’ya koyduğu zorunlu “Din Kültürü” dersine Kur’an ve Siyer ilave edilmiş, Arapça dersi ile seçmeli yapılmıştır. 30 sene Din Kültürü dersini alan gençlerimizin din anlayışında gelişme değil gerileme olduğu, dinde ve ahlakta yozlaşma çöküş olmadığını kimse iddia edemez. İman Eğitimi olmayınca İman Hakikatlerinden yoksun bir din “Münafıklığı” artırmaktan başka bir şeye yaramaz.
2. Tarikatlar, vakıflar ve cemaatlerin faaliyetleri daha fazla denetim altına alınmış ve devletin denetim ve gözetimi, hatta desteği ile devlete bağımlı olarak yapılmaktadır. 28 Şubat bunu istiyordu; şu anda tam bir denetim hâkimdir.
3. İrticacı denen basın ve yayın kontrol altına alınması istenen husustu. Bu gün hiç kimse basın ve yayının hür ve özgür olduğunu iddia edemez ve daha şiddetli bir şekilde denetim altındadır.
4. “İrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askerî Şûra kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK’yi dine karşıymış gibi göstermeye çalışan bazı medya gruplarının silahlı kuvvetler ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır” kararı askerlikten atılanlara başka kurumlarda çalışma hakkı verilerek uygulanmış ve hakları iade edilerek askere alınmamışlardır. Verilen hak sadece mağduriyetinin giderilmesi ile işe girmelerinin sağlanmasıdır. Bu da askeri ve 28 Şubatı yapan orduyu töhmetten kurtarmak içindir.
5. Kur’an Kursları denetim altına alınsın kararı Diyanetin denetimine verilerek uygulanmıştır. Kurslar çoğalmış ancak kesintisiz eğitimle ve bunu 12 seneye çıkararak öğrencilerden yoksun bırakılarak içleri boşaltılmıştır.
6. Atatürkçülük diyanetin de gayretleri ile Cami kürsülerine kadar taşınarak ve Kur’an Dersi, Siyer Dersi kitaplarına taşınarak daha yaygın hale getirilmiş ve getirilmeye devam etmektedir.
7. Kılık Kıyafet Yönetmenliği “Başörtüsü yasağı” için çıkarılmıştır; aynen korunmaktadır. Başörtüsü dışında ise gevşetilmiştir o kadar.
8. Atatürk aleyhine işlene suçları düzenleyen 5816 sayılı kanun aynen yürürlükte olup devam etmektedir.
9. Derileri THK tarafından toplanmaya devam edilmektedir. Ancak zaman içinde deriler para etmediği için genel bir gelir kaynağı olmaktan çıkmıştır ve üzerinde fazla durulmamaktadır.
28 Şubat Kararları denen kararlar bunların uygulanmasını istemektedir. Aradan geçen 15 sene içinde varlığını aynen devam ettirdiği gibi AKP hükümeti de bunları korumaya devam etmektedir ve değişen hiçbir şey yoktur.
Bu durumda 28 Şubat’ın sorumlusu neden Süleyman Demirel olmaktadır? Neden?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder